AURORA ve KUŞADASI

AURORA ve KUŞADASI
29 Eylül 2023

Uzun zamandır Atlas dergisi almıyorum. Halbuki onu almadan durmazdım.  Auroraya ait fotoğrafları da en çok burada görmüştüm. Bu enkarnasyonumda oralara gidip , 
bu ışıkları görebileceğimi sanmıyorum ama istemez miydim?.. İsterdim. Kutupların buz soğuğunda, burnum dona dona, o renkli ışıkların dansını izlemek kimbilir ne hoş olurdu.  

Dünyanın manyetik enerjisinin varlığı neticesinde oluşan bu harikulade ışık oyununu seyretmeyi kim istemez ki ? En güzel doğa görsellerinden birisi olsa gerek fakat insanın  yapamayacaklarının üstünde fazla durmaması gerektiğini, yapabildiklerine kanaat etmesinin bu hayatın esası olduğunu öğrendiğimi sanıyorum. İnsan her istediğine sahip olamaz fakat sahip olduklarının kıymetini bilebilir. Örneğin evimin pencerelerinden yağmur sonrası açan güneş ile birlikte, müthiş  gökkuşakları gözükür. Evin önünde uzanan kanyon boşluğundan kaynaklanan bir durum bu. Gökkuşakları genellikle çift olur. Onları seyretmekte çok hoştur. Benim de  buna kanaat ederek, yaşamın  keyfini çıkarmayı bilmem gerek.  Ayrıca  balkondan dolunayın doğuşu tam bir efsanelik durumdur, keza tan vakti de öyle. Sabah namazından sonra gün doğumunu izlemek;  güneş ışığının var olanlara deydiği ilk anları görerek güne  başlayabilmek de bir lütuftur. Bu sene nisandan beridir dolunayın doğmasını  görebilmeyi bekliyorum, ama bugün hava biraz bulutlu, görememe  ihtimali oluştu gibi. Oysa, hevesle poz poz fotoğraflayacaktım. Kimi zaman  planladıklarımın gerçekleşmemesi, plan yapma Güner, akışı yaşamayı öğren  dedirtse de bana, şimdiye değin plansızlığı başarabilmiş değilim. Hep bir şeyleri planlayacak bu kafa. Onun doğalı bu, ne desen fayda etmiyor. Akışa karşı yüzmeyi bıraktıramadım hala. Havanın böyle bir sürpriz yapacağını aklıma hiç  getirmek istemedim demek.. İnsan bir şeye heves ettiğinde, olabilecek engelleri hesaba katmak istemiyor olmalı.. Günlerdir, havanın bulutlanıp, ayın  önüne gelerek görmemi engelleyebileceği ihtimalini, hiç aklıma getirmeden 29 eylülü bekledim. Sonuç minik çaplı bir hüsran sanki !

Dünyanın çekirdeğinde sıvı halde bulunan demirin,  dünyanın dönüş yönünün tersine dönmesiyle oluşan  manyetik alanı, güneşin gönderdiği enerji rüzgarlarını savuştururken oluşan bir renk cümbüşü aurora . O auroraysa aurora,  bizim de auramız var herhalde. Öyle önemseyip görmeyi çok istiyoruz diye, fazla da havaya girip burnu büyümesin kimsenin. Aya gitmiş bir insan olarak, onu çoktan sollamış birisiyle karşı karşıya olduğunu bilsin. Rüya müya, astral mastral farketmez. Sonuçta gidip gördüm mü gördüm ! Allah tüm evreni yaratırken makro ölçekte olanı, mikro ölçeğe de yerleştirmiş bakıpta görmek isteyene. Okuldayken, mikrobiyoloji laboratuvarında mikroskoptaki kimi mikropların görüntülerinin muhteşem güzelliğine hayran kalırdım. Oturup saatlerce bakabilirsin o derece bir güzellik ve estetik vardır onlarda da. Hiç öyle çizgi filmlerdeki gibi yamuk yumuk çirkin şeyler değildirler.  Dünyanın çekirdeyindeki  sıvı demirden başka, manyetik alan oluşturan başka bir oluşum daha bulunmuş. O da mavi gezegenimizin maviliğiymiş ! Yani okyanuslar!. Okyanuslardaki tuzlu su ve dalgalar, elektrik üreterek, bir manyetizma meydana getiriyormuş. Minik miniminnacık da olsa bir katkı yapıyormuş dünyanın koruyucu kalkanına. İşte kaç senedir tahmin ettiğim ama bilimsel ispatını tam olarak bulamadığım, bugün çıktı karşıma. Okyanuslarda böyle bir şey olduğuna göre,  Kuşadasında da oluyor olmalı aynı şey. Hissediyordum zaten ben onun varlığını. O koca körfezin, o dinmeyen dalgaları,  Kuşadasının başkalaşmasına yetecek manyetizmayı yapıyor kesin. Buranın Mut kapısı olmasının bir sebebi vardı elbette. Evrende hiçbir şey sebepsiz olmaz değil mi?  Belki, havanın derecesinin kendisinden kuzeyde olanlara göre, yazın bir iki derece düşük gitmesinin, kışınsa yüksek olmasının sebebi de budur. Budur budur mutlaka budur!  Koruyucu kalkana olan bu minik ilave ile, yazın ofurtulu  sıcağından, kışınsa deli  soğuğundan küçük ama insan için önemli bir korunma sağlanılıyor olmalı. Eskiler boşuna nerede hareket orada bereket dememiş diyor, yazımı bitiriyorum.

Sevgilerimle
Dyt. Güner Erbay

Yorum yazın

İsim (Gerekli)
Yorumunuz (Gerekli)

Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

Güner ERBAY yazıları

Yazarlar

Son yorumlar

Bu hafta en çok okunanlar

Video Haberler

8 YAVRUSU OLAN KÖPEĞİ DÖVEREK KATLETTİLERBOLU'DA GÖREVLİ İMAMDAN SKANDAL SÖZLERYAYLALARDA YIKIMLAR TÜM HIZIYLA SÜRÜYORBOLU'DA OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI GENÇ KADIN YARALANDI
sanalbasin.com üyesidir