Yazmak, yorumlamak için okumak lazım...”OKUYORUZ”...
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği(TÜRSAB)ın Başkanı Sn.” FİRUZ BAĞLIKAYA” Bey;
“HÜRRİYET”e,Gazeteci “GAMZE ŞENER” e çok önemli açıklamalar yapmış...
Mevzumuz yine “ZELZELE”... Ve “GÜVEN”...Nasıl nasıl olacak...
Önemli bir mevzu...”OTELLER SERTİFİKALANSIN”önerisini getiriyor...ve bunun mümkün olabileceğini önceki örneklerle öne sürüyor...
Okurlar... “Kültür ve Turizm Bakanlığı”mız ;otellere, ve YEME-İÇME SEKTÖRÜNE bu işletmelerimize bir “SERTİFİKA” versin önerisini getiriyor...İlginç...
mesela Turizm Şehri, Tabiatın kalbi, Cennet “BOLU” ...bu öneriye hazır mı...
Konunun ayrıntılarını tamamını internetten paylaşıyoruz...Buyurunuz... Hep beraber “İZLİYORUZ”...
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından otellere ve yeme- içme sektöründeki işletmelere, depreme dayanıklı olduklarına dair sertifika verilmesi gerektiğini belirtti.
Bağlıkaya, "Yurtdışındaki muhataplarımız eskiden 'yeni destinasyon var mi?' diye sorarken şimdi depremi soruyor. Tur operatörleri de büyük ihtimalle otellerin depreme dayanıklı olup olmadıklarına dair raporlar isteyecek. Oteller sertifikalansın ki güven telkin edelim" diye konuştu.
Turizm sektöründe seyahat acentaları, depremin ardından yeni bir yol haritasının hayata geçirilmesini bekliyor. Pandemi döneminde uygulanan Güvenli Turizm Sertifikası'na benzer şekilde, otellerin ve yeme-içme mekânlarının, depreme dayanıklı olduğunu gösteren bir sisteminin devreye alınması talep ediliyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birligi (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, Hürriyet'ten Gamze Şener'e yaptığı değerlendirmede, "Yurtdışındaki muhataplarımız eskiden "yeni otel açıldı mı, yeni destinasyon var mı?" diye sorarken şimdi depremi soruyorlar. Önerimiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, pandemide çıkardığı sertifika gibi benzer bir uygulama yönünde çalışma yapması. Depremde tehlike içermeyen otellerin sertifikalandırılacağı bir sisteme geçilmesini talep ediyoruz. Yurtdışındaki büyük tur operatörleri de büyük ihtimalle otellerin depreme dayanıklı olup olmadıklarına dair raporları isteyecek. Oteller sertifikalansın ki güven telkin edelim" açıklamasını yaptı.
KİMSE HAYIR DEMEZ
Bağlıkaya, "Bunu hem yerli hem yabancı turist için yapmalıyız. Turist buraya gelmeye mecbur değil, İstanbul'a gelemezse Paris'e gider. Istanbul Havalimanı bu dönemde tıklım tıklım olurdu; şu an boş. Mart ayında turist sayısında bu anlamda ciddi bir düşüş olacağını düşünüyorum. Hiç kimse şu an tesislerinin, restoranlarının denetlenmesine hayır demez, zihnen bu işe hazırız. Bakanlık olmasa da kaymakamlıklar ve valilikler bazında da denetimler yapılabilir" önerisini sundu.
14 BİN ACENTAYA KURTARMA EĞİTİMİ
Depremin ardından TÜRSAB çatısı altında da arama-kurtarma ve ilkyardım eğitimi vermeye başladıklarını söyledi: "Uzmanların bize söylediği depremde, ilk 8-10 saatin çok önemli olduğu. Her vatandaşın en azından destek gelene kadar bulundukları bölgelerde müdahalesi gerekiyor. Biz de Bölge Temsil Kurullarımızda (BTK) arama kurtarma, ilkyardım eğitimi vermeye başlayacağız. 37 BTK başkanlığımızda bu eğitimi aldıracağız. 14 bin acentanın tamamına açık olacak."
EN BÜYÜK ETKİ KÜLTÜR TURİZMİNE
Firuz Bağlıkaya, bu yılki 60 milyon turist. 56 milyar dolar turizm gelirinin depremden etkilenmeyeceğini belirtti. Bağlıkaya'ya göre depremden en çok zarar gören alanlar ise kültür, gastronomi ve kongre turizmi olacak: "İc turizmdeki kültür turlarının yarı yarıya etkileneceğini düşünüyoruz. Depremin hemen ardından rezervasyonlar durdu, mart ayıyla birlikte yavaş yavaş hızlanmaya başladı. Tatil turizminin bu anlamda çok etkileneceğini düşünmüyorum. Biz de yurtdışında çalışmalarımızı bu yıl Türkiye'ye pozitif ayrımcılık yapılması yönünde yürütüyoruz.
ISIAS'IN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Isias Oteli davasının takipçisi olacağız. Orada meslektaşlarımız vefat etti. Depremlerde TÜRSAB'a bağlı 22 çalışan hayatını kaybetti. Hatay'daki binamız yıkıldı, personelimiz 8 saat sonra kurtarıldı. Bize gelen bilgilere göre, hayatını kaybeden yabancı turist yok ama tahliyelerde özellikle Hatay bölgesinde yabancı turistlere çok yardım ettik.
Yurtdışından, depremzedelerin otellerde olup olmadıklarıyla ilgili sorular geldi. Kimse ciddi açı yaşamış bir kitleyle aynı yerde tatil yapmak istemez.
İlk akla gelen depremde mağdur olmus vatandaşların otellere yerleştirilmesiydi ama şu an bizim bildiğimiz, büyük otellerde kalan depremzede kalmadı.” ...İşte bu...
Görelim mevlam neyler...izleyeceğiz...Paylaşacağız...
Sıhhat ve Afiyetle...LİYAKATLE...Selam ve MUVAFFAKİYETLE...Muhabbetle
SAYGILARIMIZLA.20.03.2023