Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında doğal güzellikleri ile yerli, yabancı tatilcilerin gözde mekanı olan Gölcük ve Abant Tabiat Parklarıyla, Yedigöller Milli Parkı'na tatilciler randevu sistemi ile giriş yapacak.
Konu ile ilgili açıklama yapan Bolu Valisi Ahmet Ümit, Bolu’dan ve dışarıdan gelecek olanların ayrımının yapılacağını ve tabiat parkı ve milli parkların bir bölümünün Bolulu vatandaşlara ayrılacağını söyledi.
Bu açıklamanın ardından gece gündüz bu uygulama nasıl olacak diye düşünüyorum ve bu kararı nasıl uygulayacaklar çok merak ediyorum?
Bolulular ayrı bir yerde, Bolulu olmayanlar ayrı bir yerde mi oturacak?
Şimdi bu açıklamaya göre kim Bolulu kim değil?
Ve bunu nasıl kontrol edeceksiniz?
Dedim ki; girişteki güvenlik kimliğe bakacak ise…
Ben Bolu’da doğdum büyüdüm, burada yaşamaya devam ediyorum ama kütüğüm Adıyaman.
Ben girebilir miyim?
Güvenlik plakaya göre alacak ise…
Dayım Bolu’da doğdu, Bolu’da büyüdü, kütüğü de Bolu… Ama arabasını İstanbul’dan aldı ve plakası 34…
Dayım girebilir mi?
Teyzem Bolu’da doğdu Bolu’da büyüdü, kütüğü Bolu, arabasının plakası 14…
Hatta soyağacı sorgulamasına bakınca yedi göbek Bolulu…
Teyzemin Bursa’dan dört misafiri geldi…
Teyzem girdi de…
Bu dört misafir girebilir mi?
Şimdi yazımın başlığına gelelim…
Bu kararı anlayabilen varsa beri gelsin…
AVM’ler açıldı, camiler ibadete açıldı, normalleşme sürecine girdik.
Avm’ler değil de mesire yerleri mi tehlike?
İnsanlar mesire alanlarında ne kadar iç içe olabilir ki…
İki piknik masası arası zaten 5 metre…
Bu karar sadece kafamı karıştırmakla kalsa iyi de… Bence ekonomik açıdan çok zorlu bir sınavdan geçtiğimiz bu süreçte Bolu esnafı için de ciddi sonuçlar doğuracaktır.
Düşünün Turizm Şehri olmaya çalıştığımız ve Tabiatın Kalbi dediğimiz Bolu’ya gelecek olan turist Abant, Gölcük ve Yedigöller olmazsa neden gelecek?
Narven de tatilde olan aileler, Abant, Yedigöller ve Gölcük olmazsa tesisten çıkıp neden para harcayacak?
Daha önce alınan ve iki günlük kafa karışıklığının ardından iptal edilen tek plaka, çift plaka uygulaması gibi…
Çarşıda gezmek serbest ama köylere giriş çıkış yasak uygulaması gibi…
Sonradan iptal edeceğimiz uygulamalar yerine gerçekten uygulanabilir kararlara kafa yorsak ve uygulanabilir kararlar alsak daha iyi olmaz mı?
Dört bir tarafı açıkken iki başa yedişer bekçi koyarak güya giriş çıkış yasakmış gibi yapılan İzzet Baysal Caddesinin yasaklanarak insanları Cumhuriyet caddesine yönlendirmesi ne kadar doğru?
Bunun yerine yedi bekçi bir yerde bekleyeceğine İzzet Baysal Caddesine gelen her ara sokakta bir tane beklese de, ‘’hayırdır birader nereye’’ demek yerine ateş ölçerle kontrol yapsa ve caddeye giriş sağlansa daha işlevsel olmaz mı?
Dünyanın girmiş olduğu bu sınav sonunda Ülkeler ayrı, İller ayrı, İlçeler ayrı, Kurumlar ayrı, Aileler ayrı, Bireyler ayrı değerlendirilecek ve unutmamak gerekir ki bu sınavın kalanları ve geçenleri olacak…
Doğru, uygulanabilir kararlar ile bu sınavda birinci olabilmek dileğiyle…
Sürç-i lisan ettiysek affola…