Başkan Baskın, son yapılan doğalgaz ve elektrik zamları başta olmak üzere ülkedeki ekonomik durumu ele aldığı bir yazılı açıklama kaleme aldı.
İşte Sadettin Baskın’ın o açıklamaları;
“Kıymetli hemşehrilerim! Türkiye'de halkın %42'si düşük maaşlı asgari ücretle çalışmakta. %10’u ise düşük maaşlı emekli. Ne kadar doğru olduğu şaibeli olan TÜİK verilerine göre bile %75/80 oranında vatandaşımızın yoksulluk veya açlık sınırının altında gelire sahip olduğunu görüyoruz. Son yapılan doğalgaz ve elektrik zamlarından önce zaten asgari ücrete yapılan maaş zammı enflasyon oranları ile vatandaşa yansımadan Ocak ayı itibariyle geri alınmıştı. Yapılan bu elektrik ve doğalgaz zamları sonrasında aynı zamanda zamlardan kaynaklı yansıyacak temel ihtiyaç ürünleri maliyetlerinin yükselmesi sonrasında halkımızın bir kısmı ailesini aç bırakmamak adına hırsızlık veya gayri yasal yollarla evine ekmek götürme yollarına başvurması en büyük endişemizdir. Deniliyor ki tüm dünyada ekonomik sıkıntı var, tüm dünyada enerji problemi var. Avrupa ülkeleri ile kıyaslama yapılıyor. Efendim akaryakıt Almanya'da 1.7 Euro imiş. İyi de Avrupa’da, Almanya'da halkın en fazla yüzde 20'si asgari ücretli. Ayrıca onların asgari ücreti bile bizim asgari ücretimize göre 2,5 katı akaryakıt alabilme gücüne sahip, 3 katı enerji ve doğalgaz alabilme gücüne sahip. Bu boyuttan baktığımızda Avrupa'daki dar gelirlinin ülkemizdeki dar gelirliye göre iki buçuk-üç kat daha ekonomik durumunun iyi olduğunu görüyoruz. Yine dolar bazında kıyasladığımızda ortalama “bizi kıskanan” Avrupa ülkelerinde bizim vatandaşımıza nazaran 3-4 kat maaş almakta. Dolayısıyla bize oranla en az 2 kat daha rahat ve konforlu yaşama haklarına sahip olduğunu görüyoruz. Yine ihracat konusunda; işte “efendim ülkemizin ihracat miktarı artmıştır” diye bir bilgi paylaşılıyor. Teknolojik ve katma değerli ürünlerin ihracatını yapmadıkça yaptığımız ihracat sadece para değerimizin düşüklüğünden kaynaklı ihracat olacaktır. Bunun anlamı yükte ağır eden ucuz ürünlerle ihracat yapmaya ve aslında Avrupa ülkelerinin üretmeye değer, önem vermediği hamaliye ürünler üretmeye, tam anlamıyla da hamallık yapmaya devam edeceğiz demektir. Buradan da şu ortaya çıkıyor zamanında para değerimiz çok daha iyi seviyelerde iken mevcut iktidar paramızın değerli olması ile övünürken bugün para değerimiz düştüğünde para değerimizin düştüğünden kaynaklı ihracatımızla övünmeyi marifet sayıyorlar. Diğer bir taraftan Erbakan Hoca'mızın 11 aylık 54. Hükümeti döneminde sağladığı istihdam nerede, mevcut hükümetin 20 yıldır sağladığı istihdam nerede... Erbakan Hoca'mızın 11 ayda vermiş olduğu maaş zamları nerede, mevcut hükümetinin 20 yıldır vatandaşı düşürdüğü alım gücü nerede...Bütün bu yaşanan sıkıntılar sonucunda ülkemizde acilen adil düzen ve Milli Görüş’ün yönetimde söz sahibi olması elzemdir. Elhamdülillah yeni bir Erbakan ile Milli Görüş ve Yeniden Refah kadroları hazırdır. 81 il ve 900’den fazla ilçemizde teşkilatlarımız hazır, projeler hazır, milli kaynak paketlerimiz hazırdır. Tüm milletimizi “Yeniden Büyük Türkiye” ve “Adil Bir Dünya” için Yeniden Refah Partisi çatısı altında toplanmaya davet ediyoruz.”
