Tüm diğer kadim topluluklar gibi Eski Türkler de yeni yılı kutluyordu.
Eski Türklerin yeni yılı,
Eski Türkler, yeni yılın ya erken baharda (21 Mart Nevruz) ya da geç baharda (6 Mayıs Hıdırellez) başladığına inanır, bu tarihlerde ata mağarasını ziyaret ederek tören yaparlardı.
XXX
Eski Türklerin yılbaşı kutlamalarının dayandığı temel,
Gök Tanrı’nın;
Türk budununun hizmetine verdiği koruyucu ruhlarla ilgiliydi.
Koruyucu ruhların başında…
“Boz Atlı Yol İyesi”, kimin ne zaman başı sıkışsa ona yardım eden, selamete ulaştıran manevi bir varlıktı.
XXX
“Boz Atlı Yol İyesi”
Gerek üstlendiği rollerden,
Gerek kendisine konulan “Gök Sakallı Koca” adından ve zor durumda olan insanların karşısına çıkan “ak sakallı ihtiyar” nitelemesinden anlaşılacağı üzere, bir ata ruhuydu
“Boz Atlı Yol İyesi”nin özel olarak savaşçıları koruma misyonu üstlenmiş tezahürleriydi.
XXX
Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra, kendisine yakın bir içerikteki İslami figür olan Hızır’a dönüşmüştü.
Bu dönüşümün köken zemini “Boz Atlı Hızır” ifadesinde çok belirgindir.
Türkler her zaman “Boz Atlı”dan yardım dilemişler;
İslamiyet’in kabulünden sonra da yardım dilenen kişinin sadece adı değişmiş,
Türkler, İslamiyet’ten sonra, eskiden “Boz Atlı Yol İyesi” nezdinde Gök Tanrı’ya şükran sundukları yılbaşı kutlamalarının yapıldığı zamana
Hızır’ın etimolojik kökeninde, yeşille bağlantılı karşılıkların bulunması, bu adın verilmesini kolaylaştırmıştır.
XXX
Türklerin yılbaşısı olan Hıdırellez adını..
Hıdırellez günü;
Hıdırellez’in geleceği gece, (5 Mayıs)
Hıdırellez günü ise,
Hızır’la ilgili birçok inanış, Hızır’ın konakladığı ev, su içtiği çeşme, uğradığı mekânlar yapılan törenler sayesinde her yıl yeniden canlanır.
XXX
Anlaşılıyor ki, Manisa’da kutlanan Mesir Şenliği bile bir çeşit Nevruz törenidir.
Bilindiği gibi, Arapçada Hızır’a kaynak teşkil eden kelime;
Hadislerde ona bu ismin verilme nedeni..
XXX
Bu açıklamaya dayanılarak,
Gerçekten de Türklerin “tuba” denilen hayat ağacının Hızır tarafından dikildiğine inanmaları ve hayat ağacının hayat suyu ile bağlantılı olması da bu düşünceyi desteklemiştir.
Büyük ihtimalle, adının Türkler tarafından eski bahar ve/veya yeni yıl kutlamalarına verilmesi de bu kolay içerik dönüşümünden kaynaklanmıştır.
Nevruz baharın müjdecisidir..
Nevruz, tüm insanlığa, ülkemize, milletimize bolluk, bereket, huzur, sağlık getirsin…
Kaynak..Erol Göka.Türklerin Psikolojisi kitabından yararlanılmıştır.