Bolu Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi Cumhur Bandakçıoğlu, ilçelerle ilgili izlenimlerini paylaşmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Kıbrıscık ve Seben’i ele alan ve bu iki ilçenin tek çıkış yolunun turizm olduğuna dikkat çeken Bandakçıoğlu, bu hafta ise Yeniçağa ve Dörtdivan’ı kaleme aldı. Bandakçıoğlu, iki ilçenin de büyük potansiyele sahip olduğuna vurgu yaptı.
İşte Cumhur Bandakçıoğlu’nun Yeniçağa ve Dörtdivan ile ilgili yazısı;
“Türkiye’nin en önemli ve en işlek karayollarının üstünde, iyi planlamalarla çok güzel bir geleceğe sahip olacak iki yeni ilçemiz Yeniçağa ve Dörtdivan. Yeniçağa Türkiye’ deki nadir olarak göl kenarında bulunan yerleşim merkezlerinden bir tanesi. Dolayısıyla büyük bir avantaja sahip. Açıkçası ben Yeniçağa gölünü gören küçük bir evim olmasını çok isterdim. Yeniçağa bir çoğumuzun bildiği gibi tarihi çok uzun yıllara dayanan, Yıldırım Beyazıt’ı, Mustafa Kemal Atatürk’ ü ağırlamış, Sulatan Reşat’ın da ilgisine mazhar olmuş doğa harikası ilçemizdir. İlk yerleşim yeri olan Eskiçağa ile birlikte turizmin 12 ay boyunca sürdürülebileceği ve önemli bir gelir kaynağı sağlanabilecek bir potansiyeldir.
Gerek florası gerekse faunasıyla kısaca doğal yaşam ortamıyla ve de tarihi ve kültürel değerleriyle tam bir cazibe merkezidir. Yeniçağa Gölü ve çevresi. Bu özellikleriyle Evliya Çelebi’nin de satırlarına girmiştir. Çok farklı ilgi gruplarını çekebilecek kapasitesiyle eski ve yeni yerleşim arasındaki mevcut köylerinde katılımıyla turizmin birçok çeşidine ev sahipliği yapabilir.
Uzun yıllar Türkiye’nin lojistik ve nakliyecilik merkezlerinden biri olan bu şirin ilçemiz maalesef turizm gibi potansiyeli yeterince keşfedememiş ve katma değeri daha yüksek olan bir iş dalına kendisini atamamıştır. Bölgede turizm yatırımlarının çok düşük olması son derece üzücüdür. Keşke bölgedeki her köy, konaklamalı bir köy konağı yapabilseydi. İnanıyorum ki Yeniçağa ve çevresi çok farklı noktaya gelebilirdi. Halen de bu potansiyeli var.
Dörtdivan’ın yine Yeniçağa gibi tarihi, bölgenin Türkler tarafından fethi edilmesine dayanıyor. Köroğlu’nun hayat bulduğu önemli noktalardan bir tanesi. Öncelikle Dörtdivan’ın iyi bir imar ve iskân planı uygulamasıyla modern şehirciliği benimsemesi ilçenin geleceği açısından çok önemlidir ve de kesinlikle atlamaması gereken bir durumdur. Dörtdivan’ımız özellikle hayvancılık ve tarımsal ürünlerle ciddi anlamda büyüyebilir. Ova olması ve meraların bulunması, bu yönünü oldukça güçlendiriyor. Kartalkaya ve Köroğlu Dağları için alternatif bir güzergâh ve yol olması da başka bir güçlü yönü olarak karşımıza çıkıyor.
İleride, ki bence kesinlikle olması gereken bir durumdur. İsviçre ve Avusturya’da olduğu gibi kayak pistlerinde sadece günü birlik tesislerin olduğu konaklamaların daha aşağıdaki rakımlarda ve vadilerde yapılması şekliyle Dörtdivan ve çevresinde bir turizm merkezi oluşturulabilir böylelikle konaklama tesisleri 12 aya yayılan bir hareketliliğe sahip olur. Bu da Dörtdivan’ı çok farklı bir boyuta taşır. Her zaman dediğim gibi, BOLU ve çevresinin Ankara- İstanbul aksının turizm ve rekreasyon merkezi olarak planlanması geleceğimiz adına yapılabilecek en akıllıca plandır. Altını çizerek söylüyorum, kalıcı yerine geçici bir nüfus hareketliliği çok daha sürdürülebilir Bolu’yu bizlere hediye edecektir. Genel, yerel ve özel sektörün el ele vermesiyle bu güzel coğrafya elbet hakkettiği değeri bulacaktır.
Seben ve Kıbrıscık’ımızın aksine çok daha kolay ulaşılabilir olmanın avantajını Dörtdivan ve Yeniçağa kullanabilmelidir.”
