Son haftalarda CHP'den ayrılacağı sık sık gündeme gelen ve 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimleri akşamında yaşanacak olanlarla ilgili konuşacağı belirtilen Muharrem İnce, Ankara'da açıklamalarda bulunuyor. İnce dikkat çekici açıklamayı yaptı ve "Başlattığımız hareket bir muhalefet hareketi değildir, 'Bin günde memleket" hareketidir" dedi.
İnce'nin açıklamalarından öne çıkan kısımlar:
"Herkes konuştu ama bir tek Muharrem İnce konuşmadı. Şimdi Muharrem İnce konuşacak. Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Mühürsüz oy pusulaları ile kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sorunları daha da derinleştirmiştir. Devlette tek adam buyruklarını uygulayan mekanizmalar ortaya çıkmıştır. Bu dönemde din ve vicdan arasındaki bağ koparılmıştır.
Ne yazık ki bizler zengin toprakların yoksul çocukları haline geldik. Türkiye'de atıl bekletilen yenilenebilir enerji kaynakları devreye alındığında daha bağımsız, daha verimli bir enerji geleceği mümkündür. Dış politikada denge politikaları kuramayıp gelgitler yaşayan, parasını ödediği savunma sistemlerini alamayan, sorunlarını çözmek yerine erteleyen bir ülke haline geldik.
Mavi Vatan olarak tanınan aranda büyük bir zenginlik bulunmaktadır. Türkiye'deki muhalefet yüksek sesle destek mesajı vermelidir. Ekonomideki yükselişi buzdolabı satışına bağlayan bir Cumhurbaşkanı var.
CHP ile özdeşleşen ön seçim artık yok. Kurultaylarda 5 dakika konuşabilmek için büyük mücadele vermek gerekiyor. Bugün kurultayda CHP Genel Başkanı bir konuşmacıyı dahi dinlememiştir, çekip gitmiştir. Kurultayın seçmediği PM üyesini iki satırlık yazı ile, ben Genel Başkan Yardımcısı görevini ona veririm diyerek kurultay iradesini tanımayan bir Genel Başkanımız var artık. Önce dostlarına değil, önce kendi evlatlarına güvenmelidir.
CHP dilekçe ile kurulmuş bir parti değildir, ayrılırken de dilekçe ile ayrılınmaz. Ayrılsam bile CHP'yi kurtarmak için ayrılırım. Salıdan salıya iktidarın kuyuya attığı taşları temizlemek, kolay yolu seçmek muhalefet olarak kalmaktan memnun olmak demektir. AKP çökecek ama Türkiye'nin üstüne çökecek. Ne yazık ki CHP bir kurtarıcı rolü görmüyor. Gözlemci olarak olayı seyrediyor. Siyasi partilerin kendi içlerinde demokrasi olmaması Türkiye demokrasisini de çökertti.
Türkiye saray rejimine mecbur değildir. Türk seçmeni tutucu da değildir. Yüzde 80'i değişkendir. Ben inanıyorum ki, Ecevit'in yüzde 42'si mümkündür, 50+1 de mümkündür. Bizim hareketimizin amacı umutsuzluğu yok etmek, çıkış yolu göstermektir. Türkiye'nin barışmaya, üretmeye ve adil bölüşmeye ihtiyacı vardır. Hareketin adı 'bin günde memleket hareketidir.' Bu hareket gücünü de, finansmanını da, yönünü de milletten alacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl millet bizi finanse ettiyse yine edecektir. 4 Eylül'de Sivas'ta Bin Günde Memleket Hareketini başlatıyoruz. Kadromuz hazırdır. Bütün bu anlattıklarımın içinde bir cumhuriyet öğretmeninin ülkesi ile ilgili güzel düşleri vardır ama bunun içinde milletin haklı talepleri de vardır. İleride size tanıtacağım, alanında uzman, memleket işlerine kafa yoran arkadaşlarımla birlikte yollara düşeceğiz, Allah yardımcımız olsun.